23 NİSAN ULUGAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN
0TBMM, Osmanlı’yı yıkmak için değil Sevr’i yıkıp Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak için oluşturulmuştur. Kurtuluş Savaşımızı kazandıran bu yüce kuruluşa katkı veren başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Heyet-i Temsiliye’ye minnet ve şükranlarımı ve sunarım.
Ulusal birlik ve beraberliğimizi temsil eden önemli günlerden bir günü çocuklara bayram olarak armağan eden ATATÜRK’ümüz ile ne kadar gurur duysak azdır.
Birlik ve beraberliğimizi temsil eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, vatan ortak paydasında kendisini Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve özgür bireyi olarak hisseden tüm yurttaşlarımıza kutlu olsun.
Hüseyin ÇETİN
Sorkun Kasabası Kalkınma Ve Dayanışma Derneği/SorkunDer Başkanı
SORKUNDER İLE BİRLİKTE ÇALIŞALIM
0ÇANAKKALE ZAFERİNİN HATIRLATTIKLARI – 103.YILI KUTLU OLSUN
0“3 KASIM 1914 – 18 MART 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla GELİBOLU yarımadasında 25 NİSAN 1915-8/9 OCAK 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.” olmuştur.
“3 KASIM 1914 – 18 MART 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla GELİBOLU yarımadasında 25 NİSAN 1915-8/9 OCAK 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.” olmuştur.Bu tarihi nedenlerle 18 MART’ı anlatırken:– Tarih bilen Yb. Mustafa Kemal,– Çarlığın yıkılışını hazırlayan Alb. Mustafa Kemal,– Tarih yapan Mustafa Kemal,– Tarih yazan Mareşal Mustafa Kemal,– Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Atatürk’ten söz etmezsek, genel tarih içerisinde 18 MART ve Çanakkale Zaferlerinin; Bir ulusun, sadece kahramanlık hikayesinden öte hiç bir önemi kalmayacaktır.
Atatürk Kültür MerkeziTürk Dil KurumuTürk Tarih Kurumu18 Mart Çanakkale Zaferinin Tarihteki ve Ulusal Yaşantımızdaki Yeri
E. Tümg. TURHAN OLCAYTU
TOPLU ULAŞIMDAN YARARLANMAK İSTİYORUZ
0Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına
Konya
12.11.2012 Tarih ve 6360 sayılı Büyükşehir yasası gereği; Çağlayan, Dereköy, Sorkun ve Karacahisar da Bozkır ilçe belediyesinin belde mahalleleri olmuştur.
Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana beş yıl geçmesine rağmen; yöre halkı, tarifeli toplu ulaşımdan yararlanamamaktadır.
Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Dairesi Otobüs işletme Müdürlüğünce, adı geçen mahallelerden geçen bir güzergah belirleyerek seyrüsefer tarifelerinin tahsis edilmesini;
Arz ve talep ederiz.
Hüseyin Çetin
Sorkun Kasabası Kalkınma Ve Dayanışma Derneği Başkanı
MERHUM EMEKLİ ÖĞRETMEN MEHMET GÖKSU ANISINA CEVİZ FİDANI DAĞITILDI
0Köyümüzün emekli öğretmenlerinden Merhum Mehmet GÖKSU anısına eşi ve çocukları, Sorkun Kasabası Kalkınma Ve Dayanışma Derneği/SorkunDer’ e fernor soğuğa dayanıklı otuz adet ceviz fidanı bağışlamıştır. Bağışlanan fidanlar köylülere dağıtılmak üzere Yönetim Kurulu Üyemiz Mehmet Akgül tarafından
07 Şubat 2018 günü Sorkun Muhtarı Veli Akgül’e teslim edilmiştir.
Doğa tutkunu Mehmet Göksu anısına yapılan bu anlamlı bağışı yapan yakınlarına; SorkunDer Yönetim Kurulu olarak teşekkür eder şükranlarımızı sunarız.
Muhtar Veli Akgül’de Merhum Mehmet GÖKSU anısına dikilmek üzere aynı gün ceviz fidanlarını köylülere dağıtmıştır. Muhtarımıza ve köylülerimize, ilgilerinden dolayı teşekkür ederiz.
Yapılan bağışın Allah katında kabul görmesi dileğiyle merhumun yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
Değerli öğretmenimiz Mehmet Göksu’nun ruhu şad olsun.
Hazırlayan: Mehmet Akgül
SorkunDer Yönetim Kurulu Üyesi
SORKUN’DA KÜLTÜR MANTARI ÜRETİMİ BAŞLADI
0GÖNÜL DOSTLARIMIZA SELAM OLSUN
0Değerli Hemşehrilerim,
Derneğimizi maddeten katkı veren zengin iş adamlarımız yok.
Ama, SorkunDer’imizi destekleyen gönlü zengin insanlarımız var.
Sorkun’na ve Sorkunluya salih hizmet vermemiz için de onlar bize yetiyor.
Sorkunlu tüm gönül dostlarımıza selam olsun.
Gülümseme yüzünüzden eksik olmasın.
Unutmayın, en büyük servet sağlık ve mutluluktur.
Hüseyin Çetin
Sorkun Kasabası Kalkınma Ve Dayanışma Derneği/SorkunDer Başkanı
Konya, 11.01.2018
ÇALIŞMA TOPLANTISI YAPILDI
0
ÇİFTÇİ ÇALIŞMA TOPLANTISI YAPILDI
Derneğimizin organize ettiği Bozkır İlçe Tarım Müdürlüğü ile SorkunDer ve Sorkun Muhtarlığının çalışma toplantısı: Bozkır Sorkun Mahallesinde Tuzla Mevkiinde köy kahvehanesinde saat:13.30-16.30 saatleri arasında köylülerin kadın/erkek yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.
Toplantıda Sorkun Kasabası Kalınma ve Yardımlaşma Derneği/ SorkunDer’i: YönetimKurulu Başkanı Hüseyin Çetin’in başkanlığında yönetim kurulu üyeleri Mehmet Başaran/Başkan Yardımcısı, Mustafa Sarıkaya/Sayman, Mehmet Akgül/Sekreter ve Necati Gevenli/Üye – Bozkır İlçe Tarım Müdürlüğü’nü: Salih Öncü/ İlçe Tarım Müdürü, Halil Durmuş/Veteriner Hekim ve Seda Yaman/Ziraat Mühendisi – Sorkun Muhtarlığını: Veli Akgül/Muhtar olarak temsil ettiler.
Toplantı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile Sorkunlu geçmişlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Arkasında hep birlikte İstiklal Marşı okundu.
Toplantıyı yöneten SorkunDer Başkanı Hüseyin Çetin, toplantıya katılanları selamladı.
Tam kadro katılan Bozkır İlçe Tarım Müdürlüğü heyetine, SorkunDer yönetim kurulu heyetine ve Sorkun Muhtarı Veli Akgül’e ayrı ayrı teşekkür etti. Çalışma Toplantısına büyük ilgi gösteren mahalle sakinlerine katılımlarından dolayı teşekkür edip memnuniyetini ifade etti.
Toplantı gündemi, köylülerin katılımı ile irdelenecek konu başlıkları katılımcı taraflarca aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
1-Damla Suyu,2-Ekilecek Ürünler,3-Hayvancılık,4-Arıcılık,5-Tahincilik,6-Kütüphane
Gündemin en ilgi çeken maddesi ‘’damla suyu projesi’’ oldu. Damla suyu projesi hakkında genel bir değerlendirme yapan SorkunDer Başkanı Hüseyin Çetin: Sorkun Köyünün böyle bir projeye gereksinmesi var mı, köylü bu uygulamaya hazırlandı mı ? Köylünün büyük çoğunluğu ne gereksinme duyuyorlardı ne de proje tasarımcıları köylüyü bu konuda bilgilendirilmemiş.
Sorkun köylüleri bahçelerini tarlalarını bir çok kaynağı olan dere ve dereciklerin suyu ile salma sulama; şimdilerle küresel ısınmadan dolayı su kaynakları kurumaya başlayınca ‘’vahşi sulama’’ diye tanımladıkları şekilde sulamakta idiler. Köylüler, bahçelerini suladıkları doğal açık arklar bahar geldiğinde her sene imece usulü temizlenirdi. Bu temizleme işi zamanla yapılmaya yapılmaya dolduğundan uzaktaki tarlalara su gitmemeye başlamış. Çarşamba/Ulu Çayın kaynağını oluşturan bir çok dereler/derecikler verimli kullanılmadığı için Köylülerin bir kısmı sulu köyde susuzluk çekmeye başlamış. Zamanın yerel yöneticileri, arkları açtıramamış veya yenilemeye gidip beton kanallara çevirememiş. Bu nedenle bahçe/tarla komşuları kavga eder hale gelmişler. Kaynaktan uzaktakilerde yerlerini ekemez hale gelmişler. Beton kanalları yaptıramayan yerel yönetici Ankara’nın yolunu tutar büyüklerinin yanına varır. Beldesine yatırım yapılmadığından yakınır. Büyükler lafın altında mı kalır. Sen, proje getirdin de biz mi çıkartmadık; der. Yerel yönetici bu yanıt karşısında yutkunur/mutkunur tabi efendim der; oradan ayrılır.
Yerel yönetici proje aramaya koyulur. Mevlana Kalkınma Ajansı/Mevka’ya gider. Proje desteği ister. Onlarda damla suyu projesini öneriler. Bizim yerel yönetici de bizim beldenin her tarafı su, damla suyu projesini ne yapacağım dememiş; hiç yoktan iyidir misali Ankara’dan onaydan geçirtmiş.
Projenin uygulamasında kaynak ölçüsünde bazı hatalar olmuş. Bir kısım bağlantı tesisleri suların birleştiği çatallara değil de kuruyan pınarlara yapılmış. Hazır pınara yakın bahçe sahiplerini de mağdur etmiş.
Proje, yarım yamalak altı yıldır sahipsiz bir şekilde salma su amaçlı kullanılmaktadır. Köylü bu kadar çok suyu olan bir köyde ‘’sulama birliği’’ kurmaya pek sıcak bakmamaktadır. Köylü bizim yapacağımız bir iş değil bu; diyor. Köylünün çoğunluğu, bir kamu kuruluşunun ‘’KOSKİ’’ nin sahiplenmesini istiyor.
İlçe Tarım Müdürü Salih Öncü, damla suyu projesinde kaynak bağlantısında değişikliğe gidip devamlı su akar şekle getirmek için çalışma yapacaklarını belirtti. Muhtar Veli Akgül’de damla suyu projesine baypas yapılacak kaynak su yerini tespit ettiklerini belirtti.
Ziraat Mühendisi Seda Yaman, damla suyunun önemini belirtti. Damla sulama ile sulanan ürünlerde verimin ve kalitenin yükseleceğini, salma/vahşi sulamanın ise toprakta erozyona sebebiyet vereceğini belirtti. Sorkunda köylünün gelirini artırabilecek patates ve fasulyenin dışında çilek, sarımsak gibi ürünlerin ekilebileceğini belirtti. Çilek üreticiliğine gruplar halinde en az beş kişilik gruplara %80 hibe, mantar üreticilerine de %70 hibe desteği verileceğini belirtti. Astım ve mantar hastalıklarına neden olan kavak ağaçlarının da vadinin içerisinden temizlenmesi gerektiğini ifade etti.
Veteriner Hekim Halil Durmuş, Sorkun’un, büyük baş hayvan yetiştiriciliğine arazi bakımından uygun olmadığını; samanı bile dışarıdan alan bir besici maliyet açısından bu işin üstesinden gelemez; dedi. Bu yöreye uygun sürekli her zaman paraya dönüştürülebilecek küçükbaş/koyunculuğun yapılmasının daha uygun olacağını belirtti. ORKÖY/Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) Genel Müdürlüğü, ahır yapmak isteyenlere % 50 varan destek verdiklerini.Ahır yapmak isteyenlerin ilgili kuruma başvurabilirler; dedi.
Arıcılığın son zamanlarda yöremizde çok geliştiğini belirtti. Verimin de artırılması için çalışmalar yapıldığını belirtti. Bu kapsamda 35.000.TL.lik bir paketlerinin olduğunu belirtti.Paketin içeriği başvuru yapanlara ayrıntılı bir şekilde anlatılacak. 24.000.- TL.si hibe 11.000.TL.si başvuru esnasında ödenecek şekilde seksen arısız kovan verilecek. Başvuruların, 19 Ocak 2018 başlayacağını belirtti.
Tahincilik konusunda Sorkun tahinin özelliklerini, Mehmet Çavuş Tahinlerinin sahibi Yavuz Ertekin etraflıca anlattı. Sorkun tahininin belirgin özelliklerini şu şekilde sıraladı: Su değirmeninde öğütülmesi, yerli Manavgat susamı kullanılması, ıslatılması ve dinlendirilmesi, taş fırında geyik ardıcı odunu ateşinde kavrulması; diye özetledi.
İlçe Tarım Müdür Salih Öncü’ye, Göktepe Tahinlerinin Sahibi Mehmet Ali Göktepe/Ercan Göktepe, sorkun tahinine ‘’coğrafi ürün etiketi’’ alabilir miyiz diye bir soru sordu. Yanıt olarak Sorkun’da susam üreticiliği yapılmadığı için söz konusu etiketi alamazsınız; dedi.
İlçe Tarım Müdürü Salih Öncü Sorkunlu tahin imalatçılarına, markalaşmanın şartlarını anlattı. Verdiğiniz sözlere uymak koşulu ile tahinlerinizin ‘‘Sorkun Tahini’’ olarak markalanmasını ister misiniz; diye sordu. Toplantıya katılan Göktepe Tahinlerinin ve Mehmet Çavuş Tahinlerinin temsilcileri bu hususları ileriki zamanlarda durum değerlendirmesini yaptıktan sonra bir açıklama yapabileceklerini ifade ettiler.
Son görüşme maddemiz Kütüphane kurulmasına geçildi. Veteriner Hekim Halil Durmuş kendilerinin belirlediği konularda kitap desteği verebileceklerini belirtti. SorkunDer Başkanı Hüseyin Çetin’de her konuda olmak üzere kitap desteği yapabileceklerini ifade etti. Muhtar Veli Akgül’de eski belediye binasında uygun yerin oğlunu belirtti. Önümüzdeki aylarda kütüphane için gerekli çalışmalara başlayabiliriz; dedi.
Sorkun Kasabası Kalkınma Ve Dayanışma Derneği-Sorkun Belediyesi- İlçe Tarım Müdürlüğü ile ilkini 14/02/2011 Tarihinde yapılan ‘’Çiftçi Toplantısı’’nın devamı olan ‘’Çalışma Toplantısı’’ 03/01/2018 Tarihinde Saat: 13.30-16.30 arasında Sorkun’da başarıyla gerçekleştirildi.
Toplantıyı Yöneten SorkunDer Başkanı Hüseyin Çetin, Çalışma Toplantımızın yapılmasına vesile olan başta Bozkır İlçe Kaymakamımız Emre Öztürk’e, İlçe Tarım Müdürü Salih Öncü’ye, Veteriner Hekim Halil Durmuş’a, Ziraat Mühendisi Seda Yaman’a, SorkunDer Yönetim Kurulu üyeleri, Hüseyin Çetin’e, Mehmet Başaran’a, Mustafa Sarıkaya’ya, Mehmet Akgül’e, Necati Gevenli’ye Sorkun Muhtarı Veli Akgül’e ayrı ayrı teşekkür etti. Ve de en önemlisi toplantıya yoğun ilgi gösteren kadın/erkek tüm sorkunlulara teşekkür etti.
Hazırlayan : Hüseyin Çetin/SorkunDer Başkanı
BİR FABRİKANIN ÖYKÜSÜ
0
BİR FABRİKANIN ÖYKÜSÜ
(SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN ÖNCÜLÜĞÜ)
1999 yılında Konya il merkezinde ‘’Bozkırlıar Eğitim, Kültür ,Folklör ve Dayanışma Derneği’’ kurulur.Kurucuları : Yeniköy’lü Yusuf Dülger,Taşbaşı’lı Ahmet Atalay, Taşbaşı’lı Ahmet Halis Aral,Sazlı’lı Durmuş Küçük,Kozağaç’lı Ramazan Uysal, Taşbaşı’lı Ramazan Ünsal ve Arif Arık’tır.
Adı geçen dernek; sosyal ve kültürel etkinlikler yaparak bölge insanının sorunları ile ilgilendi. Bültenler,dergiler yayınlayarak,sempozyumlar düzenleyerek bölge çok yönlü incelenip,inceletilip yorumlandı.Sunumlar ve araştırmalar ansiklopedik kitap ve kitapçıklar halinde ilgilenenlerin hizmetine sundu.
2006 yılında yönetim kurulu üyelerinden Çumra eski belediye başkanlarından Soğucak’lı Zeki Sayacı şu öneriyi getirdi:
Panko Birlik başkanı ve yönetimi ile temasa geçelim. Bozkır’a da bir yatırımı programa aldırmaya çalışalım dedi. Panko Birlik başkanından randevu alma görevini üstlendi.Randevuyu aldı. Dernek yönetim kurulu üyelerinden Zeki Sayacı, Mustafa Yılmaz, Mithat Arı,Ruhsar Loras,Muhsin Ertekin görüşmeye gittiler.Panko Birlik başkanı Recep Konuk sıcak karşıladı.Öneriye de sıcak baktı.Bu öneriyi yönetim kuruluna getireceğim sözünü verdi.Sağ olsun sözünün arkasında durdu.Bu arada dernek olarak ve etkili ve yetkili kişiler arkası bırakılmadı takip edildi.Bozkır’a ‘’pekmez, sirke ve meyve suyu fabrikası’’ kurulması kararını sayın Recep Konuk Panko Birlik genel kurulundan çıkarttı.Yer arandı,Sarıoğlan’a merkezi oluşu ve uygun arsanın bulunuşu nedeniyle karar verdiler.
O yıllardaki kapatılan Sarıoğlan belediye başkanı 226.000 metre kare arsayı fabrikaya tahsis ettirip, bedava verdi. Böylece yer tahsis de yapıldı. Bozkır, Hadim, Ermenek, Taşkent, Sarıveliler, Ahırlı, Yalıhüyük, Güneysınır ilçeleri kısaca bölgenin üzüm, elma, vişne, kiraz vb. ürünlerinin bu fabrikada işlenmesi ve istihdam sağlanması amaçlardandı.
Panko Birlik, adı geçen ilçelerin ilçe tarım müdürlüklerine ve ziraat odalarına çeşitl üzüm fidanları ve meyve fidanları dağıttı. Üreticilerin teşvik edilmesi ve fabrikada işlenecek ürünlerin üretilmesi istendi. Bu ürünler üretilirken istihdam sağlanması da amaçlardandı.Bazı bölgeler önemini kavrayarak işi sıkı tuttu.Bazıları ise fazla önem vermedi.
Fabrika 106.000 metre kare kapalı alan ve 120.000 metre kare açık alanda 2015 yılında faaliyete geçti.100 kişinin üzerinde insan istihdam edilmektedir.
Bölgenin üretilen elmasını, üzümünü ve diğer meyvelerini işlemektedir. Ne yazık ki bölgede yeterli ürün bulunamadığından çoğu ürünü bölge dışından temin etmektedir.
Bu fabrikada üzüm pekmezi, üzüm ve elma sirkesi, üzüm ve çeşitli meyve suları üretilmektedir.Büyük marketlerde ve Torku satış merkezlerinde pazarlanmaktadır.Bu ürünler kontrollü üretildiği için hem sağlıklı,hem de hilesizdir.
Adı geçen fabrikanın oluşumunda öncülük edenlere Panko Birlik (Torku) genel başkanı Recep Konuk’a bölge insanı ne kadar teşekkür etseler azdır. Çünkü bölgenin ilk ve tek köklü kuruluşudur.
Konya Bozkırlılar Eğitim, Kültür, Folklor ve Dayanışma Derneği şu öncülükleri de yapıp hizmete sunmuştur. 2006 yılında geniş katılımlı I. Bozkır Sempozyumunu yapmıştır. Sempozyum sonunda konuşmacıların sunumlarını kitap halinde bastırmıştır. Kitap 625 sayfa ciltli ansiklopedik özellik taşımaktadır. Sarıoğlan’a fabrika fikrini ortaya atıp gerçekleştirilmesi çalışmaları.2015 yılında II. Bozkır sempozyumu. Bu sempozyum daha geniş kapsamlı yapılmıştır. Uluslar arası katılımcılar da olmuştur. Sempozyumda sunulan eserler Selçuk Üniversitesi Profesörlerinden Hasan Bahar öncülüğünde kitap haline getirildi. Basıma hazır ansiklopedi niteliğindeki iki ciltlik bu eser maddi nedenden bastırılamamıştır.Şimdilik internet ortamında hizmete sunulmuştur.Kitap internetten II.Bozkır sempozyumu girişiyle rahatlıkla okunmaktadır.İlgilenenlere bu vesile ile duyurmuş da olayım.
II. Bozkır Sempozyumu kitabının kitap olarak basılması gelecek kuşaklara büyük bir miras olacaktır. Yerel yönetimlerin bu konuda duyarlı olması dileğimdir. Konya da kurulu dernekler il merkezinde yaşayan ve dışarıdan gele Bozkır’lılara danışmanlık görevi yanında olanakları ölçüsünde yardımcı olmaktadırlar. Dernek süreli yayınlarla, dergilerle kültürel faaliyetler yapmaktadır. Yeşil Bozkır dergisini çıkartıp hizmete sunmaktadır.
Bura kadar bir derneğin öncülük ve yaptıklarından söz ettim. Yakından uzağa gideyim dedim. Biraz uzunca oldu kusura bakmayın.
Bozkır insanına hizmet amacıyla kurulmuş çok örgütümüz var. Sivil toplum kuruluşu olan bu vakıf ve dernekler de bölgeye birçok hizmet sunmuş, sunmaktadır.
Bozkırlılar Vakfı İstanbul, Konya ve Bozkır’a hizmet binaları yaparak bölge insanının hizmetine sunmuştur. Ayrıca kurulduğundan bu yana üniversitede okuyan muhtaç Bozkır’lı öğrencilere burs vermiş ve vermeye devam etmektedir. En son Bozkır’a Sağlık Bilimleri Fakültesi açılmak istendi fakat bina yer yoktu. Bozkırlılar Vakfı Bozkır’da yapmış olduğu külliye niteliğindeki binasını bu amaçla kullanılmak üzere hiçbir talepte bulunmadan verdi.Bu büyük bir hizmettir.Ankara’da takip edilirse fakültenin açılmasana hiçbir engel kalmadı.Bozkır insanı emeği geçenlere Allah razı olsun deyip, teşekkür etmesi gerekir.
Diğer dernekler büyük şehirlerde birbirini tanımayan köylüsünü, ilçelisini, hemşehrisini kaynaştırma, tanıştırma görevini yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Yapabileceği kadar bölgesindeki muhtaç ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaktadırlar. Bölgesindeki okul, cami, suvat gibi ortak kullanım alanlarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar.
Tümünün emek ve yaptıkları yadsınamaz. Hizmet edenlere teşekkür edilmeli, kutlanmalıdır.
Bu yazımı yazmaktaki asıl amacım sorunlara ve yapılabileceklere değinmekti. Yazı ister istemez uzadı. Çünkü böylesi konular kısa yazılamıyor.
STK’ların esas görevlerinden en önemlilerinden biri istihdam yaratıcı yatırımlara öncülük ve istihsali değerlendirici araştırmalar yapmak olmalıdır.Klasikleşmiş toplantılar,davetler vb.leri elbette önem taşır.İnsanların kaynaşmalarını sağlar ,fakat üretken olması gerekir.Bazı toplantılar esefle söylüyorum’’ gösteriş ve şov’’dan öte gidemiyor.
Bölge birlikleri oluşturularak istihdam ve istihsal artırıcı projeler hazırlanmalıdır. Hazırlanan bu projeler ilgili devlet kurumları ile temasları sıklaştırıp hayata geçirilmeleri sağlanmalıdır. Hayata geçince iş sahaları açılır, üreticide teşvik edilmiş olur. Bunun yararı hem bölgeye hem de ülkeye olur.
Sivil toplum örgütlerinin maddi güçleri sınırlıdır. Fakat birlikte hareket edildiği takdirde maddi güçten daha fazla bir gücü olduğu gerçektir. Fabrika örneği, Bozkır’a açılacak Fakülte örneği gösterilebilir. Bir kıvılcım bazen çok şeyin başlangıcı olabilir.
En değer taşıyanlardan biri de bağış ve yardımların bölge insanına yapılmasıdır. Rahmetli dedem ‘’Belenin (küçük tepecik) arkasına hayır yapılmaz’’derdi. Çünkü görmüyorsun, takip edemiyorsun, kontrolsüz olduğundan şüphe götürüyor. Şüphe olduğundan hayrın da hayrı kalmayabiliyor. Çok acıma duygusundan, merhamet duygusundan yararlanan simsarlar var. Şunu belirmekte yarar görüyorum. Köklü devlet kontrolünde olan Kızıl ay, Mehmetçik vakfı vb.leri bu anlattıklarımın dışında tutmak gerekir.
Sivil toplum kuruluşları hayır (fitre, zekat, bağışlar, vb) bağışlarını kendi kontrollerinde toplayıp, bölgesi ve bölgesi insanlarının yararına kullanmalıdır. Bu uygulamayı yapabilen dernekler yok değil. En güzel uygulayanlardan birine Küçükhisarlık derneğini gösterebiliriz. Köyün fitre, zekat ve bağışlarını toplayıp ihtiyaç sahiplerine aracısız ulaştırmaktadır. Özellikle üniversitede okuyan köylülerinden istekte bulunanlara ayrım yapılmaksızın burs vermektedir. Köyün ihtiyaçlarına ve maddi sıkıntısı olanlara durumuna göre yardımcı olmaktadır. Kutlamak gerekir. Bunu bir örnek olsun diye yazdım. Diğerleri de imkanları oranında hizmet mutlaka yapıyorlardır.
Bozkır’ın Türkiye genelinde 60’ın üzerinde dernek ve vakıf örgütleri var. Bir ilçe için bu sayı azımsanmayacak bir rakamdır. Birlik oluşturulup bir federasyon çatısı altında toplansa, bölgenin çözülmez sorunu ve yapılamaz, sonuçlandırılamaz projesi kalmaz görüşündeyim.
İçten güzel temennilerimle saygılar. 24.12.2017
Mithat ARI
Küçükhisarlık Köyünden Emekli Öğretmen