MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR
0
MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR
Tarım ve hayvancılık desteklenmelidir.
Devletlerin kalkınması tarım ve hayvancılıkla başlar; ağır sanayii ile zirve yapar.
Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydi!
Son yıllarda üreten sıkıntılı, tüketen sıkıntılı.
Ne yapılmalı:
Tarım ve hayvancılık; uzun yılları kapsayan planlar ve programlarla yapılmalıdır. Çiftçi teşvik edilmelidir. İthalat ile tehdit edilmemelidir. Bugün ucuz bulduğun bir ürünü alırsın ama gelecekte üretmeyince çok daha pahalıya almak zorunda kalırsınız; tabii ki döviziniz varsa.
Hep birlikte yerli tohumla üretelim. En az kendi kendimize yetecek kadar üretelim fazlasını da satalım. Gayrisafi milli hasılaya katkı sağlayalım.
Yerli malı halkın malı herkes ondan kullanmalı; deyip hemen çalışmaya başlayalım.
Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
YENİ YIL VE YILBAŞI
0
YENİ YIL VE YILBAŞI
Her yılbaşı/sene sonu geldiğinde yılbaşı kutlaması yapılırdı yapılmazdı tartışması yapıla gelir. Dilimin döndüğünce yeni yıl ve yılbaşı ayırdımını ifade etmeye çalışacağım.
Miladi yıl takvim yada Gregoryen takvim:Jüliyen takvimin yerine Papa XIII.Gregoryen tarafından yaptırılan takvimdir.
Miladi tarih başlangıcı ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi 365 gün 6 saatlik bir zamanı “bir yıl” olarak kabul eder.
Dünya’da birçok devlet tarafından da kullanılan miladi takvim, senede 10,8 saniye hata oranıyla en güvenilir ve hassas takvimdir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, önce Hicri takvim, sonrada 1 Mart yılbaşı kabul eden Mali Takvim kullanılmıştır. 26 Aralık 1925 Tarihinde kabul edilen kanunla 1 Ocak 1926′dan başlayarak Gregoryen takvim benimsendi. 1 Mart mali/bütçe yılbaşı olarak 1982 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’de de takvim yılı ve bütçe yılı 1 Ocak olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hıristiyanlar, bayramlarının ve yılbaşının bir araya gelmemesi için uğraş vermişler. Katolikler, Hz.İsa Peygamber’in doğum gününü 25 Aralık olarak, dirilişini de 25 Mart olarak kabul etmişler.
Bu nedenle Hristiyanlar, 25 Aralık’ta Hz. İsa’nın doğum gününü noel, 25 Mart da ise Hz. İsa’nın dirilişini paskalya yortusu/kutsal günleri olarak kutlamaktadırlar.
Ama, hıristiyanların çoğunluğu alış verişleri de içine katarak pratik olarak 25 Aralık Noel gününü yılbaşı 1 Ocak’ı birleştirerek kutlarlar.
Bu açıklamalardan sonra gelelim kendimize yani müslümanlara:
İlk Peygamber Hz.Adem Aleyhisselâmdan son Peygamberimiz Hz.Muhammed Aleyhisselam dahil hepsine Allah’ın elçileri ve insanlığın rehberleri oldukları için kendilerine dua ederiz.
Ama, biz müslümanlar, Hz.İsa’nın doğum gününü çeşitli etkinliklerle anıp kutlamayız. Müslüman olup da kutlayan varsa ben bilmiyorum; aklım erdi ereli. Kendi ailemde de bugüne kadar herhangi bir noel etkinliği olmamıştır. Ve de olmayacaktır da. Genelde yılbaşı günlerinde aile içi toplantılar düzenlenirdi.
Çocuklar büyüdüğü için sevinirlerdi. Yaşlılar ise ihtiyarlamanın verdiği bir hüzünle geçmişin muhasebesini yaparak geleceğe ait esprilerini paylaşırlardı.
Tabii ki kış ayı olduğu için geleneksel arabaşı çorbamız hamuru ile sıcak sıcak içilirdi. Hatta içerken hamurunu çorbanın içine düşüren büyüklere başka bir gün içilmek üzere arabaşı yapma cezası verilirdi.
Son yıllarda ülkemizin etnik ve dini yapısı dikkate alınmadan cepheleştiren ifadeler kendilerini bilmezler tarafından yazılıp çizilmektedir. İnsanlarımız arasına bilerek veya bilmeyerek ayrıştırıcı ifadelerle fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim.
Bu yıl ise tüm dünya devletleri salgın hastalıkla/corona virüsü ile mücadele etmektedir. Bu virüsü tedavi edecek bir ilaç da henüz bulunamadı. Bari aşı çalışmaları eski zamanlara oranla daha kısa sürede yapıldı. Emeği geçenlere teşekkür eder, gönül borcum olduğunu ifade etmek isterim.
Toplumsal sağlık tedbirlerine öncelikle uyalım. Aşımızı yaptıralım. Tüm dünya bu illetten kısa sürede kurtulur; inşallah! . . .
Sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarına rağmen birçok insanımızı kaybettik. Test sonuçları can kayıplarımızın 2021 yılında da devam edeceğini göstermektedir.
Sağlık çalışanlarımıza da sağlık, sabır ve başarılar diliyorum.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
2020 yılını, karantina günleriyle ve çeşitli sıkıntılarla bitirdik. Bu sıkıntılardan kendimize bir ders çıkaralım.
Geçmiş yılların da muhasebesini yapalım. Geleceğe ait hayallerimizi ve umutlarımızı yenileyelim. Takdiri Allah’a bırakalım.
Bu duygu ve düşüncelerimle birlikte;
Miladi 2021. yeni yılımızın, salgın hastalıklardan kurtulduğumuz, güzel hayallerimizin ve umutlarımızın gerçekleşeceği bir yıl olması dileğiyle;
tüm gönül dostu hemşerilerimizin yeni yılını kutlar esenlikler dilerim.
Hüseyin Çetin
SorkunDer Yönetim KuruluBaşkanı
tn
GÖNÜL ŞEMSİYEMİZ SORKUNDER
0KÖYÜNÜ UNUTMA
0BU GÜN 10 KASIM
0“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”
“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”Gazi Mustafa Kemal AtatürkRuhu şad olsun!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
https://www.ktb.gov.tr/TR-96304/ataturk39un-genclige-hitabesi.html
Hazırlayan: Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
CUMHURİYET BAYRAMI
0CUMHURİYET BAYRAMIOsmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı sonucunda Çanakkale Savaşı’nı kazanmamıza rağmen Almanya ile birlikte yenilen ama, tek kaybeden taraf/Osmanlı Devleti olmuştur.Sevr Antlaşmasıyla Osmanlı İmparatorluğunun ölüm fermanı imzalanmıştır.İmparatorluk, yaralı zürafaya saldıran çakallar gibi itilaf devletleri tarafından her yönden işgale uğramıştır.Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Bandırma Gemisiyle Samsun’a çıkan Gazi Mustafa Kemal, kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere ilk adımını burada atar ve Amasya’ya geçer.“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”İşte bu cümle, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başıdır.Erzurum, Sivas Kongreleri yapılışı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu,Kurtuluş Savaşı’nın esaslarını belirlemiştir.Kahraman Türk Milleti, yurdun dört bir yanından işgal kuvvetlerini yenilgiye uğratmış. Sakarya, Dumlupınar Meydan Savaşları ve 9 Eylül’de 1922 Tarihinde düşmanın denize dökülmesiyle Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmıştır.Sıra savaş meydanında kazanılanların masada da kazanılmasına gelmiştir; böylece.İsmet İnönü’nün başkanlığındaki Heyet’in itilaf devletleriyle yaptığı çetin görüşmelerin ardından, İsviçre’nin başkenti Lozan’da, 23 Temmuz 1923 de Türkiye’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’nı imzaladı.Hem cephede hem masada kazanılan bu mücadeleler, Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan tüm ahalinin/Türk Milletin’in onurlu bağımsızlık mücadelesinin semeresidir.Atatürk’de 28 Ekim 1923 Akşamı:”Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz!” demiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi de,Kurtuluş Savaşı’mızın kazanılmasında varını yoğunu, canını malını ortaya koyan Kahraman Türk Milleti’ne en büyük bayramını ‘Cumhuriyet Bayramı’nı hediye etmiştir. 29 Ekim 1923Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanı uğruna canlarını mallarını feda eden tüm kahramanlarımıza minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Ruhları şad olsun.Cumhuriyetimizin, demokrasi, hukuk, laiklik ilkelerinin en gelişmiş şeklinin yaşanacağı bir yönetim biçimi olması dileklerimle; vatan ortak paydasında kendisini Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak hissedenlerin en büyük bayramı Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.Sağlıcakla kalın.
Hüseyinn Çetin, SorkunDer Başkanı
SORKUN’UM
0Seherin vaktinde esiyor yeller
Menekşeler, papatya, açıyor güller
Güllerin dalında öter bülbüller
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
Çarşamba çayı tam ortadan akar
Ablalar oturmuş geyisi yıkar
Arife gününde mis gibi kokar
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
Odun ateşinde ülübüler pişiyor
Tütüsü tepelerden ötelere aşıyor
Sinesinde gül-i reyhan yaşıyor
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
Soğuktur suların pınarlarında
Gezerken bahçenin kenarlarında
ilkbahar, sonbahar yaz aylarında
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
Bizim köyün ortası, tuzla tepesi
Seyran olur Cuma günün ertesi
Hayran olur gelenlerin hepsi
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
Seyyahi, unutmaz geldiği yeri
Geldiğinde huzur bulduğu yeri
Bugünden değil, ezelden beri
Cennetin köşesi benim Sorkun’um
16 Şubat 2018 Istanbul
Sadece Sana Özel şiir kitabımızda yer alan
Kendi köyüme yazdığım bir şiir
- 76
2020-2021 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI HAYIRLI OLSUN
0
Değerli Yurdum İnsanı,
2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılının,
dünyayı ve ülkemizi etkileyen salgın hastalık nedeniyle bir hayli sıkıntılı geçeceği anlaşılmaktadır.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı/gençlerimizi bütün zorluklara karşın en iyi şekilde, Türk Milli Eğitiminin amaçları doğrultusunda eğitip öğretmeliyiz.
Bu eylemi gerçekleştirecek öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize büyük bir anlayış ve sorumluluk düşmektedir.
“Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” (Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
Eğitim sistemimizdeki tüm paydaşların gerekli özeni göstermeleri dileğiyle 2020-2021 Eğitim Ve Öğretim Yılı’nın vatanımıza milletimize başarı getirmesini ve hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Hüseyin Çetin
SorkunDer Başkanı
TÜRK MİLLÎ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI
1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’na göre Türk millî eğitiminin genel
amaçları
I. Genel Amaçlar
Madde 2. Türk millî eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini;
1. Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa’da ifadesini bulan Atatürk
milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel
değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve
daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa’nın başlangıcındaki temel
ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline
getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek,
2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde
gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya
görüşüne sahip; insan haklarına saygılı; kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma
karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek,
3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranış ve
birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların,
kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek
sahibi olmalarını sağlamak;
Böylece, bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve
mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve
kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaş
uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.
COVİD-19 BOMBASI OLMAYALIM
0Dünya salgın hastalık savaşında
Covid-19 bombası olmayalım!
Hiç ses çıkarmadan görünmeden farkına varmadan patlayıp hem kendimizin hemde çevremizdeki onlarca insanın yaralanmasına veya ölümüne vesile olmayalım; istemeden katil olabiliriz!
Bilim insanlarının uyarılarına uyalım,
uymayanları da uyaralım;
sağlık çalışanları tükenmeden!
Toplumsal bilinç bizi ve toplumu korur.
Temizlik, maske ve mesafe tedbirlerimizi alalım.
TEDBİR KULDAN TAKDİR ALLAH’TAN.
Sağlıcakla kalın. Selamlar.
Hüseyin Çetin
SorkunDer Başkanı