DÜNYA SU GÜNÜ
0
Dünya Su Günü/22 Mart
Biz bu dünyayı atalarımızdan miras değil, geleceğe bırakacağımız emanet aldık.
Habitat/bitkinin doğal olarak yetiştiği yeri, yurdunu bozmayalım.
Ekoloji/canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilimdir.
Dünya yüzeyinin ¾ su ile kaplıdır.
Türkiye’nin de üç tarafı sularla çevrilidir.
Metabolizmamızın % 70′ine yakını sudan oluşuyor. Doğal yaşamın sürdürülmesi için su vazgeçilmezimizdir.
Doğamızı/çevremizi tahrip etmeyelim. Sanayii ve evsel atıklarla, suyumuzu kirletmeyelim. Suyu idareli kullanalım.
Dünyanın geleceğinde canlı yaşamın sürmesi için çevremize karşı duyarlı olalım.
Su, insanların geleceği olduğu unutulmamalı sahip olduğumuz kaynaklar hepimizindir.
Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
NEVRUZ/BAHAR BAYRAMI KUTLU OLSUN
0Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,
3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, 2010 yılında Dünya Nevruz Bayramı ilan etmiştir.
28 Eylül – 2 Ekim 2009 arasında
Abu Dhabi’de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, nevruzu Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi ‘ne dahil etmiştir. 2010’dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart’ı “Dünya Nevruz Bayramı” olarak kabul etmektedir.
Kuzey Yarımkürede doğanın canlanmaya başladığı gün olan 21 Mart Dünya Nevruz Bayramı Kutlu Olsun.
Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
EKİNOKS NEDİR
0Kaynak: milliyet.com.tr
ÇANAKKALE ZAFERİNİN 106. YILI KUTLU OLSUN
0Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferinin
106. yılında, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere
Gelibolu Yarımadasında savaşan ve o topraklarda kefensiz yatan binlerce şehidimizi ve gazimizi saygı, minnet ve şükran duygularımla anıyorum.
Ruhları şad olsun.
Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR
0
MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR
Tarım ve hayvancılık desteklenmelidir.
Devletlerin kalkınması tarım ve hayvancılıkla başlar; ağır sanayii ile zirve yapar.
Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydi!
Son yıllarda üreten sıkıntılı, tüketen sıkıntılı.
Ne yapılmalı:
Tarım ve hayvancılık; uzun yılları kapsayan planlar ve programlarla yapılmalıdır. Çiftçi teşvik edilmelidir. İthalat ile tehdit edilmemelidir. Bugün ucuz bulduğun bir ürünü alırsın ama gelecekte üretmeyince çok daha pahalıya almak zorunda kalırsınız; tabii ki döviziniz varsa.
Hep birlikte yerli tohumla üretelim. En az kendi kendimize yetecek kadar üretelim fazlasını da satalım. Gayrisafi milli hasılaya katkı sağlayalım.
Yerli malı halkın malı herkes ondan kullanmalı; deyip hemen çalışmaya başlayalım.
Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı
YENİ YIL VE YILBAŞI
0
YENİ YIL VE YILBAŞI
Her yılbaşı/sene sonu geldiğinde yılbaşı kutlaması yapılırdı yapılmazdı tartışması yapıla gelir. Dilimin döndüğünce yeni yıl ve yılbaşı ayırdımını ifade etmeye çalışacağım.
Miladi yıl takvim yada Gregoryen takvim:Jüliyen takvimin yerine Papa XIII.Gregoryen tarafından yaptırılan takvimdir.
Miladi tarih başlangıcı ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi 365 gün 6 saatlik bir zamanı “bir yıl” olarak kabul eder.
Dünya’da birçok devlet tarafından da kullanılan miladi takvim, senede 10,8 saniye hata oranıyla en güvenilir ve hassas takvimdir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, önce Hicri takvim, sonrada 1 Mart yılbaşı kabul eden Mali Takvim kullanılmıştır. 26 Aralık 1925 Tarihinde kabul edilen kanunla 1 Ocak 1926′dan başlayarak Gregoryen takvim benimsendi. 1 Mart mali/bütçe yılbaşı olarak 1982 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’de de takvim yılı ve bütçe yılı 1 Ocak olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hıristiyanlar, bayramlarının ve yılbaşının bir araya gelmemesi için uğraş vermişler. Katolikler, Hz.İsa Peygamber’in doğum gününü 25 Aralık olarak, dirilişini de 25 Mart olarak kabul etmişler.
Bu nedenle Hristiyanlar, 25 Aralık’ta Hz. İsa’nın doğum gününü noel, 25 Mart da ise Hz. İsa’nın dirilişini paskalya yortusu/kutsal günleri olarak kutlamaktadırlar.
Ama, hıristiyanların çoğunluğu alış verişleri de içine katarak pratik olarak 25 Aralık Noel gününü yılbaşı 1 Ocak’ı birleştirerek kutlarlar.
Bu açıklamalardan sonra gelelim kendimize yani müslümanlara:
İlk Peygamber Hz.Adem Aleyhisselâmdan son Peygamberimiz Hz.Muhammed Aleyhisselam dahil hepsine Allah’ın elçileri ve insanlığın rehberleri oldukları için kendilerine dua ederiz.
Ama, biz müslümanlar, Hz.İsa’nın doğum gününü çeşitli etkinliklerle anıp kutlamayız. Müslüman olup da kutlayan varsa ben bilmiyorum; aklım erdi ereli. Kendi ailemde de bugüne kadar herhangi bir noel etkinliği olmamıştır. Ve de olmayacaktır da. Genelde yılbaşı günlerinde aile içi toplantılar düzenlenirdi.
Çocuklar büyüdüğü için sevinirlerdi. Yaşlılar ise ihtiyarlamanın verdiği bir hüzünle geçmişin muhasebesini yaparak geleceğe ait esprilerini paylaşırlardı.
Tabii ki kış ayı olduğu için geleneksel arabaşı çorbamız hamuru ile sıcak sıcak içilirdi. Hatta içerken hamurunu çorbanın içine düşüren büyüklere başka bir gün içilmek üzere arabaşı yapma cezası verilirdi.
Son yıllarda ülkemizin etnik ve dini yapısı dikkate alınmadan cepheleştiren ifadeler kendilerini bilmezler tarafından yazılıp çizilmektedir. İnsanlarımız arasına bilerek veya bilmeyerek ayrıştırıcı ifadelerle fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim.
Bu yıl ise tüm dünya devletleri salgın hastalıkla/corona virüsü ile mücadele etmektedir. Bu virüsü tedavi edecek bir ilaç da henüz bulunamadı. Bari aşı çalışmaları eski zamanlara oranla daha kısa sürede yapıldı. Emeği geçenlere teşekkür eder, gönül borcum olduğunu ifade etmek isterim.
Toplumsal sağlık tedbirlerine öncelikle uyalım. Aşımızı yaptıralım. Tüm dünya bu illetten kısa sürede kurtulur; inşallah! . . .
Sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarına rağmen birçok insanımızı kaybettik. Test sonuçları can kayıplarımızın 2021 yılında da devam edeceğini göstermektedir.
Sağlık çalışanlarımıza da sağlık, sabır ve başarılar diliyorum.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
2020 yılını, karantina günleriyle ve çeşitli sıkıntılarla bitirdik. Bu sıkıntılardan kendimize bir ders çıkaralım.
Geçmiş yılların da muhasebesini yapalım. Geleceğe ait hayallerimizi ve umutlarımızı yenileyelim. Takdiri Allah’a bırakalım.
Bu duygu ve düşüncelerimle birlikte;
Miladi 2021. yeni yılımızın, salgın hastalıklardan kurtulduğumuz, güzel hayallerimizin ve umutlarımızın gerçekleşeceği bir yıl olması dileğiyle;
tüm gönül dostu hemşerilerimizin yeni yılını kutlar esenlikler dilerim.
Hüseyin Çetin
SorkunDer Yönetim KuruluBaşkanı
tn
GÖNÜL ŞEMSİYEMİZ SORKUNDER
0KÖYÜNÜ UNUTMA
0BU GÜN 10 KASIM
0“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”
“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”Gazi Mustafa Kemal AtatürkRuhu şad olsun!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
https://www.ktb.gov.tr/TR-96304/ataturk39un-genclige-hitabesi.html
Hazırlayan: Hüseyin Çetin, SorkunDer Başkanı