GREGORYEN TAKVİMİ VE YENİ YIL

YENİ YIL KUTLU OLSUN

Milad’ı tarih başlangıcı ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı “1 yıl” olarak kabul eder. Türkiye dahil birçok ülke “Gregoryen Takvimi”ni kullanılır. 1 Ocak: Miladi takvime göre yılın ilk günüdür.

Bir hıristiyan bayramı olan ve İsa’nın doğuşunu kutlayan Noel’den tamamen ayrı olarak kutlanır. Ancak bazı ülkelerde Noel ve yılbaşı tatilleri birleştirilir. Sanılanın aksine ağaç süsleme ve hediyeleşme gibi aktiviteler yılbaşında değil, Noel’de gerçekleştirilir.

Bir müslümanın yılbaşında Hz. İsa’nın doğuşunu kutladığını ne duydum ne de gördüm. Yılbaşı; yapılanların, yapılamayanların ve de yapılacakların muhasebesinin yapıldığı bir gündür. Yılbaşında büyüklerin evlerinde toplanılır, yerli malı yiyecekleri içeren sofralar kurulurdu. Sofralar, patlamış mısırlar, leblebiler, günebakanlar, üzümler, incirler, cevizler, fındıklar, fıstıklar, iğdeler, renk renk meyveler, elmalar, portakallar, armutlar, ayvalar, narlar, yerelmaları, şalgamlar, havuçlar, muzlar ile donatılıyordu. Sanki “Yerli Malı Haftası” kutlanıyordu.

Köylerde ocak başlarında, sobaların diplerinde, seksenli yıllardan itibarende televizyon başlarında gülüş oynaş yer içerdik. Saat gece yarısı oniki olunca da hep birlikte hoşgeldin yeni yıl diye birbirimizi tebrik ederdik. Yaşlılarımız ömürlerinden bir yıl daha gitti diye hayıflanırlardı.

Çocuklar büyümenin hazzını yaşarlardı. Gençler de gelecek planları yaparlardı. Piyangosu olanlar da biletlerine bakardı. İkramiye çıkmazdı ama yine de heyecanla bakılırdı… Amorti çıkanlar da biletin parasını bari kurtardım diye sevinirdi.

Yılbaşı demek, dışarda bembeyaz, her tarafı saran karlı bir hava demekti. Yılbaşının finali  arabaşı içilerek yapılırdı. Annelerimiz, acılı dağ eriği ekşili arabaşı çorbası ve beceri isteyen hamurunu pişirir büyük siniye dökerler ve karda soğuturlardı. Sofra kurulur büyük sinideki hamurun ortası çorba tası konacak kadar oyularak sıcak çorba tası ortaya konulurdu. Ev halkı hep birlikte tekrar tekrar çalakaşık yerlerdi. Kaşığındaki hamuru çorbaya düşürene de bir dahaki yılbaşında arabaşı yapma cezası verilirdi.

Yeni yılın hepimize sağlık mutluluk huzur getirmesi dileğiyle bir dahaki sene tekrarını nasip etsin Allah’ım duasıyla yılbaşı buluşması bitirilirdi.

Bu güzellikleri, ailem ve akrabalarımla yaşam boyunca tekrar tekrar yaşamak isterim.

Sağlıcakla kalın gönül dostlarım.

Hüseyin Çetin

SorkunDer Başkanı

Konya, 31.12.2019