YENİ YIL VE YILBAŞI
YENİ YIL VE YILBAŞI
Her yılbaşı/sene sonu geldiğinde yılbaşı kutlaması yapılırdı yapılmazdı tartışması yapıla gelir. Dilimin döndüğünce yeni yıl ve yılbaşı ayırdımını ifade etmeye çalışacağım.
Miladi yıl takvim yada Gregoryen takvim:Jüliyen takvimin yerine Papa XIII.Gregoryen tarafından yaptırılan takvimdir.
Miladi tarih başlangıcı ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi 365 gün 6 saatlik bir zamanı “bir yıl” olarak kabul eder.
Dünya’da birçok devlet tarafından da kullanılan miladi takvim, senede 10,8 saniye hata oranıyla en güvenilir ve hassas takvimdir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, önce Hicri takvim, sonrada 1 Mart yılbaşı kabul eden Mali Takvim kullanılmıştır. 26 Aralık 1925 Tarihinde kabul edilen kanunla 1 Ocak 1926′dan başlayarak Gregoryen takvim benimsendi. 1 Mart mali/bütçe yılbaşı olarak 1982 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’de de takvim yılı ve bütçe yılı 1 Ocak olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hıristiyanlar, bayramlarının ve yılbaşının bir araya gelmemesi için uğraş vermişler. Katolikler, Hz.İsa Peygamber’in doğum gününü 25 Aralık olarak, dirilişini de 25 Mart olarak kabul etmişler.
Bu nedenle Hristiyanlar, 25 Aralık’ta Hz. İsa’nın doğum gününü noel, 25 Mart da ise Hz. İsa’nın dirilişini paskalya yortusu/kutsal günleri olarak kutlamaktadırlar.
Ama, hıristiyanların çoğunluğu alış verişleri de içine katarak pratik olarak 25 Aralık Noel gününü yılbaşı 1 Ocak’ı birleştirerek kutlarlar.
Bu açıklamalardan sonra gelelim kendimize yani müslümanlara:
İlk Peygamber Hz.Adem Aleyhisselâmdan son Peygamberimiz Hz.Muhammed Aleyhisselam dahil hepsine Allah’ın elçileri ve insanlığın rehberleri oldukları için kendilerine dua ederiz.
Ama, biz müslümanlar, Hz.İsa’nın doğum gününü çeşitli etkinliklerle anıp kutlamayız. Müslüman olup da kutlayan varsa ben bilmiyorum; aklım erdi ereli. Kendi ailemde de bugüne kadar herhangi bir noel etkinliği olmamıştır. Ve de olmayacaktır da. Genelde yılbaşı günlerinde aile içi toplantılar düzenlenirdi.
Çocuklar büyüdüğü için sevinirlerdi. Yaşlılar ise ihtiyarlamanın verdiği bir hüzünle geçmişin muhasebesini yaparak geleceğe ait esprilerini paylaşırlardı.
Tabii ki kış ayı olduğu için geleneksel arabaşı çorbamız hamuru ile sıcak sıcak içilirdi. Hatta içerken hamurunu çorbanın içine düşüren büyüklere başka bir gün içilmek üzere arabaşı yapma cezası verilirdi.
Son yıllarda ülkemizin etnik ve dini yapısı dikkate alınmadan cepheleştiren ifadeler kendilerini bilmezler tarafından yazılıp çizilmektedir. İnsanlarımız arasına bilerek veya bilmeyerek ayrıştırıcı ifadelerle fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim.
Bu yıl ise tüm dünya devletleri salgın hastalıkla/corona virüsü ile mücadele etmektedir. Bu virüsü tedavi edecek bir ilaç da henüz bulunamadı. Bari aşı çalışmaları eski zamanlara oranla daha kısa sürede yapıldı. Emeği geçenlere teşekkür eder, gönül borcum olduğunu ifade etmek isterim.
Toplumsal sağlık tedbirlerine öncelikle uyalım. Aşımızı yaptıralım. Tüm dünya bu illetten kısa sürede kurtulur; inşallah! . . .
Sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarına rağmen birçok insanımızı kaybettik. Test sonuçları can kayıplarımızın 2021 yılında da devam edeceğini göstermektedir.
Sağlık çalışanlarımıza da sağlık, sabır ve başarılar diliyorum.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
2020 yılını, karantina günleriyle ve çeşitli sıkıntılarla bitirdik. Bu sıkıntılardan kendimize bir ders çıkaralım.
Geçmiş yılların da muhasebesini yapalım. Geleceğe ait hayallerimizi ve umutlarımızı yenileyelim. Takdiri Allah’a bırakalım.
Bu duygu ve düşüncelerimle birlikte;
Miladi 2021. yeni yılımızın, salgın hastalıklardan kurtulduğumuz, güzel hayallerimizin ve umutlarımızın gerçekleşeceği bir yıl olması dileğiyle;
tüm gönül dostu hemşerilerimizin yeni yılını kutlar esenlikler dilerim.
Hüseyin Çetin
SorkunDer Yönetim KuruluBaşkanı
tn
Bir Cevap Yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.